En son teknik direktör gönderilirken örneğin.. İnsanlar bi sabah uyanıyorlar takımın teknik direktörünün Kahraman Karataş olduğunu düşünürken bir bakıyorlar takımın başına başka bir isim getirilmiş.İyi de neden kimse önceki hocanın gönderildiğini duyurmadı? Neden kimse çıkıp da hiç bir açıklama yapmadı gönderdikten sonra? Böyle bir şey ancak şirket zihniyetiyle yönetilen bizim gibi kulüplerde olur herhalde.Bence iplerin koptuğu yer bu teknik direktörün değiştirilme şekli oldu. Taraftarların bu kadar çok sevdiği, Facebook'ta Twitter'da bu kadar çok methettiği bir ortamda neden gönderilir bir hoca? Taraftarın yönetim üzerinde kurduğu baskı (hangi baskı?) 'nın ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor işte bu bize. Ve bu durum hep böyle olacak. Biz hiç bir zaman yönetim istifa diye, yönetim uyuma taraftara sahip çık diye bağıramayacağız mesela. E bu taraftarlığın ruhuna aykırı değil mi? Taraftar kendisiyle ilgilenen sorunlarını dinleyen yöneticileri sever ama biz 1 sezon geçmesine rağmen muhattap olamadık henüz yöneticilerle.Sorunları dile getirme şansı bile bulamadık.Hala eski Pursaklarspor'un logosu duruyor mesela. Kimsenin ne değiştirme gibi ne bir niyeti ne de bir çabası var. Gelecek sezona dair taraftar, bilet, kombine vs. gibi ne bir çalışma var ne buna benzer bi durum var olacağını da sanmıyorum.
Amaç 15 günde bir Kızılcahamam'da halka maç izletmekse, hocayı da topçuyu da kimseye haber vermeden dilediğimiz gibi getirir göndeririz zihniyeti devam edecekse, Belediye Başkanı değiştiğinde ya da yapılıyor denilen tesisler bittiğinde dahi bu takımın bu ilçeden gitme olasılığı varsa söylesinler kimse kimseyi yormasın, kırmasın. Çünkü biz ne kadar isyan da etsek, bu A.Ş zihniyetini sevmesek de adında memleketimizin adı olduğu için ister istemez maçlarına gidiyoruz, destekliyoruz ama bu da bir yere kadar..
