17 Haziran 2011 Cuma

İmalat-ı Harbiye Ankara Sultanisi'ne Karşı

Yapmışlar, çok da güzel yapmışlar. Herkesin eline - emeğine - diline sağlık. Çok iyi olmuş, çok!

Buradan ulaşıp, izleyebilirsiniz.

8 Haziran 2011 Çarşamba

Hüseyin Kalpar?

http://www.kaliteliresimler.com/data/media/1316/genclerbirligi.jpg

Bildiğiniz gibi Gençlerbirliği bir klişeyi daha gerçek kıldı (hayaldi, gerçek oldu) ve Giray Bulak da maç oynatmadan takımdan ayrılan teknik direktörler listesine yazıldı.

Şimdi minik bir kaos hakim camiada, teknik direktör yok; transferler anlamsızlaşıyor, git gide takım Bank Asya'ya kayıyor. Bu ortamda bir kurtarıcı şart.

Hüseyin Kalpar gibi birisi, bu iş için ideal. Hüseyin Hoca Rizespor ile anlaştığına göre tek çare, Metin Diyadin'in kovulmasını beklemek. Bildiğiniz gibi, bu ülkede başarısına rağmen kovulan ender hocalardandır Metin Diyadin.

Yoksa elimize sadece Bülent Korkmaz ve Yılmaz Vural kalıyor. Ki Yılmaz Vural için Cavcav'ın kesin kararı var(mış). Yoksa, yine mi sen Bülent Korkmaz?!

30 Nisan 2011 Cumartesi

Gerek Yok!

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilrwIYsTSli3EOIeNtVJgLJ19q_OEf06iPgqVqkJ1oJfDjSPq6ntvN0r3hzmlRTNNQ_l_I7HXarYhPxICG59gwClEbPXbjZPJYl9iZzJVTZqX_uPPSySwZ-Elo6ezSD6Hcu4H81aOS7FQ/s1600/zumdick.jpg
Zumdick, ülkücü ocaklarındayken.

İlk sekiz maçında sadece iki galibiyet ve iki beraberlik alan Gençlerbirliği, Doll gittikten sonra ne yaptı?

29. haftanın sonuna değin Zumdick'in yürüttüğü gemi, (toplam 21 hafta yani) tam sekiz mağlubiyet ve yedi beraberlik aldı. Üstelik bunların pek çoğunda skora yatmak diye tabir edebileceğimiz oyun nedeniyle puan kaybı yaşandı.

Hali hazırda, geçtiğimiz haftalarda kupadan elenen Gençlerbirliği hem oyun olarak felaket bir performans sergiledi, ki şurada da yazdık, hem de ilk maçta 1-0 öne geçmiş olmasına karşın 1-1'e gelen skorun da acizliğine kapılıp kaptırıverdi turu.

Yeni sezon için Giray Bulak ile görüşüldüğü iddiaları var. Bu takıma Ersun Yanal birkaç beden bol gelir, haliyle iddialı isimleri Ankara basını da havada uçurmasın. Ne'mize gerek Cavcav'ın önerilere kulak vereceği falan tutar, kırk yılda bir. Bir çuval incir, ezilmiş pörsümüş halde, daha da berbat oluverir. Gerek yok.

28 Nisan 2011 Perşembe

10 Üzerinden 10

4 maçlık ceza 10 maç olduGençlerbirliği'nin sorumsuz oyunculardan çektiğini hiçbir Ankara takımı çekmemiştir sanırım. Şimdi de Soner skandalı patlak verdi.

Soner, A2'de üstelik galip bitirilen Kayserispor maçında 90. dakikada kırmızı kart görüp tam dört maç ceza alıyor. Hakeme yönelik hareketten dolayı cezası bu kadar ağır. İyi güzel. Lakin bir sorun var; bu dört maç sadece ama sadece A2'de tamamlanabiliyor. Bu süreçte diğer resmi maçlardan da men edilmiş sayılıyor? Bu kadar saçma bir kural nedeniyle Soner dört hafta boyunca oynanan Manisa, Kayseri, Beşiktaş ve Kasımpaşa lig maçlarının yanı sıra Türkiye Kupası'ndaki iki İBB maçında da forma giyemedi.

17 Mart 2011 Perşembe

Gol Savaşı



Gebze deplasmanına Çankırı Belediyespor'un güzel performansı ve gol düellosu damga vurmuş. TFF'nin kayıtlarına göre olay şöyle olmuş:

Önce, 3. dakikada Çankırı Belediye Gürkan İzmirlioğlu'yla öne geçmiş. İki dakika sonra Mehmet Akdemir skora denge getirmiş...

18. dakikada Uğur Yılmaz Çankırı'yı gene öne geçirmiş, bu kez cevap gecikmiş. 34. dakikada Nail Tilbaç 2-2'ye getirmişse de devre, 40. dakikada Furkan Aydın'ın attığı golle 3-2 Çankırı Belediyespor üstünlüğüyle sonlanmış.

İkinci yarı adet bozulmamış ve skora gene denge gelmiş. Mehmet bir kez daha gol atıp skoru 3-3'e taşımış. 67. dakikada atılan bu gole, 5 dakika sonra Uğur'un ayağından cevap gelmiş.

Gene beş dakika geçmiş ve Haluk Zeybek attığı golle takımını son kez skora eşit hale getirmiş. Perdeyi kapatansa, açan isim olmuş. Dakikalar 88'i gösterirken Gürkan İzmirlioğlu bu harika maçı sonlandıran golü atmış.

Aynı grupta (TFF 2. Lig Beyaz Grup) diğer sekiz maçta toplam 20 gol atıldığını söylersem, bu maçtaki gol düellosunun ne büyük bir olay olduğu netleşir diye ümit ediyorum. Çankırı Belediyesporlu oyuncuları hırsları için, Gebzelileri de dirençleri için tebrik etmek gerekiyor bence.

8 Mart 2011 Salı

Oynatmayın!

http://images.futbolmerkezi.com/Documents/Graphic/G/1/128655747307263231.jpg

Fenerbahçe'ye 4-2 yenilen Gençlerbirliği'nde Serkan, Aykut ve Hurşut maçtan sonra "Trabzonspor için oynadık" açıklamasını yaptı. Kamu vicdanı adına bir Gençlerbirliği sempatizanı olarak hala akıllarda Kayserispor'la oynanan Türkiye Kupası finalindeki şikeci oyuncular varken bu üç ismin iki hafta sonraki Trabzon maçında oynatılmaması gerektiğini düşünüyorum.

2 Mart 2011 Çarşamba

İdmansızlık Fobisi

http://www.hurriyet.com.tr/_np/9564/5279564.jpg

2008 martına gidelim... Denizlispor darboğazdan geçiyor ve futbolcular isyan ederek bir hafta boyunca idmanlara çıkmıyor. Kulüpten gelen haberler ilginç: Yusuf Şimşek takımı gizlice çalıştırıyor deniliyor. (Ki kendisiyle daha sonradan bir röportaj yaptığımda ileride teknik direktörlük planları olduğunu söylemişti)

Ve ne oluyor?

Denizlispor Yusuf'un da gol attığı maçta (Gençlerbirliği 1-0 öne geçmiş olsa da) 3-2 galip geliyor.

Gene aylardan mart. Bugün gelen haberler, Bucasporluların Türkiye Kupası'nda Gençlerbirliği ile yapacakları maçın kampını terk ettiklerine dair. Aman diyorum, aman çocuklar; idmansız rakip fobimizi hortlatmayın!

19 Şubat 2011 Cumartesi

İroni Gol Gol Gol

Yıllarca Hacettepespor'da oyna, az kalsın futbol hayatın Hacettepe'nin doping bölümü tarafından sekteye uğratılsın. "Adalet, er ya da geç yerini bulur"un altı plakalı örneğini yaşadığımız Orhan Şam olayı kimse zarar görmeden hallolduğu için başta Orhan olmak üzre tüm Ankara futbol camiasına geçmiş olsun... (Tabii Orhan'ın bu muamma dolu aylarda yaşadığı psikolojik travmaların bir an önce geçmesini diliyorum)

http://www.besiktask.org/Blog/wp-content/uploads/orhan-sam.jpg

12 Şubat 2011 Cumartesi

Hayat Futbola Benzer, Futbol da Hayata *

Mustafa golle döndü - FUTBOL - Spor Toto Süper Lig

Mustafa Pektemek, altı aylık sakatlıktan sonra ilk çıktığı maçta 89. dakikada attığı golle galibiyeti sağlayınca sevinçten ağladı. Aynı maçta, İBB'li Vincius'un dizi döndü ve sedyeyle götürülürken ağladığı görüldü...

Geçmiş olsun Vincius, hoş geldin Pektemek!



*Dar Alanda Kısa Paslaşmalar

5 Şubat 2011 Cumartesi

Uygun Adım Finale!

http://img.haberler.com/haber/206/ziraat-turkiye-kupasi-bucaspor-1-genclerbirligi-2-2472206_5936_o.jpg

Türkiye Kupası'na play offtan giriş yaptı Gençlerbirliği ve Akçaabat Sebatspor'u Ermin Zec(2), Jedinak ve Tambwe'nin golleriyle 4-1 yendi.

Gruplarda Ankaragücü, Buca, Yeni Malatya ve Fenerbahçe ile eşleşti.

Grupta ilk maçında, ligde 1-0 yendiği Ankaragücü ile oynadı ve 1-1'le yenişemedi. Golün adı Oktay Delibalta'ydı...

Bir sonraki maçta, Bucaspor karşısında önce Oktay Delibalta, sonra yeni transfer Yasin Öztekin'in attığı gollerle 2-1 galibiyet elde etti.

Üçüncü maçta Yasin Öztekin'in attığı iki golle grubun süpriz takımı Yeni Malatya'yı 2-0 devirdi.

Gruptaki son maçında gruptan çıkmış olmanın rehavetine kapılıp kötü bir oyun sergileyerek o maça dek puansız gelmiş olan Fenerbahçe'ye 2-1 kaybetti, golünü "hayalet süvari" Serkan Çalık attı...

Çeyrek final ilk turunda da Bucaspor'u bu kez 2-0 ile geçti; gollerden biri Ermin Zec'ten geldi, diğerini rakip kendi kalesine attı...

Genel olarak baktığımızda, rehavete kapılınca oyunu bırakıveren dinlenmeye düşkün bir görüntü içindeler. Yedikleri goller mesela, A.Sebat maçında 88. dakikada gol yediler. İki maçta 1-0 geri düşüp tırmana tırmana galibiyet aldılar. İşleri zorlaştırmayı seviyorlar...

İlk maçta 2-0 galibiyet almış olmaları rehavete itebilir, kaybederler mi? Çok zor ama bu futbol ve kesin olan tek şey maçın 0-0 başlayacağı... Diğer tura bakarsak, Kasımpaşa - İBB maçının galibiyle eşleşilecek; ilk maçları 0-0 bitti. Kontrol delisi iki takım penaltıya bile gidebilir... Kim gelirse gelsin, ikisi de Gençlerbirliği'ni yenecek takım değil... Finalde Gaziantep gelirse şans düşük olur ama Beşiktaş'ın gelmesi kupayı da yüzde doksan getirecektir zira Beşiktaş üç kulvarda da ilerlemeye çalışmaktan bitap düşmüş olacaktır....

4 Şubat 2011 Cuma

Ankara'nın Gülen Yüzü



Ankara kulüplerinin halleri içler acısı.

Ankaragücü 100. yılında çoluk çocuğun elinde, kavga dövüş ortamıyla, maçların önüne geçen gelişmelerle yuvarlanıp gidiyor. Türkiye Kupası'nda Yeni Malatya'yı yenemediği için gruptan çıkamadılar, ligde ise istikrarsızlık nedir; sözlük karşılığı halindeler.

Gençlerbirliği Türkiye Kupası hariç berbat bir halde. Aciz oyun, kötü skorlar, "kazara" galibiyetler... Karışık ortamlar... Transferdeki Yasin Öztekin hamlesi de olmasa bomboş bir yıl diyebilirdik...

Alt liglerde de çok iyi değil başkent... Türk Telekom satılıp satılmayacağı endişesiyle öylesine maçlara çıkıyor mesela, Keçiörengücü düşmeme mücadelesi veriyor; zayıf sonuçlarla!

İçlerinde birisi var ki, düşmemek için verdiği mücadelede istikrar tablosu çiziyor.

Pursaklarspor!

Lige kötü başlayan Pursaklar, ağır aksak ilerlerken birdenbire toparlandı ve gol bile yemediği maçlar akabinde 13. sıraya yükseldi... 6. ile arasında sadece beş puan fark var, play off neden olmasın?

Son 12 maçında sadece sekiz (ki bu maçların üçü berabere bitti) gol yemiş ve sadece iki mağlubiyet almış bir takımdan bahsediyoruz... 12 maçta 5 galibiyeti ve 5 beraberliği var... Beraberliklerde de gol yemediği maç sayısı 2, galibiyetlerinde gol yediği vaki değil! Sorun gol yollarında anlayacağınız... O da çözülürse, ver elini Bank Asya!

18 Ocak 2011 Salı

Süper Lig Borsası

http://www.sporbul.com/images/icerik/10271_932_28493.jpg

Süper Lig'deki iki Ankara takımı transfer sezonunda ne yaptı?

Ankaragücü:

GELENLER: Jaroslav Černý (Slavia Prag), Ergin Keleş (Manisaspor), Serdar Özkan (Galatasaray), Fatih Tekke (Beşiktaş), Mehmet Çoğum (Kardemir Karabükspor)

GİDENLER: Muhammed Hanifi Yoldaş, Mehmet Çakır, Roguy Meye, Murat Duruer, Barbaros Bahadır Barut

Şimdi, baktığımızda Mehmet Çakır ve Barbaros Barut iyi isimler olmalarına karşın bir türlü balans ayarını tutturamayan bir görüntüleri vardı. İsabet oldu -takım için de, oyuncular için de-. Roguy Meye - Konate ikilisini seviyordum, Konate olmayınca Meye'nin süratini dengeleyecek bir isim kalmadı ve forvet hattının alakasız yoğunluğunda kayboldu zaar. Murat Duruer'se bir türlü beklenen patlamayı yapamadığı için gönderilmiş olsa gerek... Keza defans hattının da yoğunluğu Muhammed Hanifi'ye yol oldu...

Gelenlerse Serdar Özkan ve Fatih Tekke gibi tartışılacak, eleştiri oklarına hedef olacak iki isim, Mehmet Çoğum ve Ergin Keleş gibi her an patlayabilecek (elinizde veya rakipte) iki isim ve Jaroslav Cerny gibi bir kariyerli isim... Gökçeklerin kariyer hastalığı devam ediyor, hepsi ellerinde patlasa da...

Not: Hürriyet Güçer gibi Ankara'nın sembolik isimlerinden birisiyle sorun yaşanıldığı ve gönderileceği söyleniyor. Dilerim Ankara sınırlarında kalır "kaptan".

Gençlerbirliği:

GELENLER: Erdal Kılıçarslan (Konyaspor), Yasin Öztekin (Borussia Dortmund), Emre Aygün (Eskişehirspor), Randal Azofeifa (Gent), Joachim Mununga (Mechelen), Burak Özsaraç (Manisaspor)

GİDENLER: Cem Atan, Michael Stewart, Mehmet Yozgatlı, Bilal Çubukçu, Billy Mehmet, Shane Smeltz

Sezon başından beri bekleneni veremeyen Yozgatlı, Billy Mehmet ve Cem Atan'ın yanı sıra müzmin sakat Stewart ve yabancı işgalci Smeltz'in yollanması isabet olmuş. Amma velakin Bilal Çubukçu'nun neden yollandığını anlamış değilim...

Gelenlere baktığımızda Randal Azofeifa ve Mununga gibi, Cavcav'ın eski dönem transflerlerini anımsatan iki yabancı ve son dönemdeki gurbetçi akımının yeni temsilcisi olacak olan Yasin Öztekin'in yanı sıra bir dönem gelecek vaad edip silinmeye yakınlaşan Emre Aygün, Burak Özsaraç ve Erdal Kılıçarslan'ı da almışlar. Bir nevi Bülent Uygun totemi yapıyor gibiler, tutarsa tutar tutmazsa batar.

not: Gelen - giden listesini Uzun Paslar nokta kom'dan aldım.

15 Ocak 2011 Cumartesi

Alt Liglerde Ankara

http://fullturizm.com/wp-content/uploads/2010/03/ankara-ili-haritas%C4%B1.png

* Pursaklarspor

4 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 mağlubiyetle ilk devreyi TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta 16. sırada tamamlayan Pursaklar için belirtilmesi gereken esas nokta forma girdiklerinde tatile girmiş olmalarıdır. Son sekiz maçında sadece üç gol yiyen (o maçları da kaybetmeyen) ve sekiz maçlık kaybetmeme serisiyle toplam 14 puan toplayan bir takımdan bahsediyoruz. İkinci devreye, beraberliklerini galibiyete çevirmeye başlayarak girerlerse bir ihtimal play-off'a kalabilirler...

* Bugsaş

Ankaraspor modeli uygulanmaya çalışılan Bugsaş, TFF 2. Lig Beyaz Grup'ta 10 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 mağlubiyet neticesiyle 33 puanla 4. sırada tamamladı ilk devreyi... Son sekiz maçına bakarsak 6 galibiyet, 1 mağlubiyet ve bir beraberlik aldı. İyi gidiyorlar, liderle aralarında dört puan fark var... Play off'ları pas geçip direk de çıkabilirler...

* Beypazarı Şekerspor

TFF 2. Lig Beyaz Grup'un tek mağlubiyetli tek takımı, en çok berabere kalan ekibi. 8 galibiyet, 8 beraberliği olan 17 maçlık süreçte 24 gol attı, 14 gol yedi... Türkiye Kupası'nda 1 puanı var, dün yazdık; gruptan çıkma ihtimali hala mevcut... Ligde ilk 9 maçını kaybetmemiş, Adıyaman'a 2-1 kaybetmişti. Sonrasında ise galibiyet serisi biraz sekteye uğramış ve kalan 7 maçın 3'ünü kazanabilmişti. Beraberlik sendromunu atlatabilirse Bugsaş'tan daha avatajlı duruma gelecektir...

* Hacettepe

TFF 2. Lig Beyaz Grup'un son Ankaralısı (ve diğer iki Ankaralıya da kaybedeni) Hacettepe biraz vasat görünüyor. 4 galibiyet, 4 beraberlik alabildi. Son 7 maçını kazanamayan Hacettepe, bu maçlarda tam 6 mağlubiyet aldı... Bir düşüş var, düşüşün önüne geçerlerse kümede kalabilirler. Aksi takdirde işleri çok zor...

* Türk Telekom

TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta 4 galibiyet, 9 beraberlik ve 4 mağlubiyetle 18 gol atıp 18 gol yiyerek dikkat çekici bir istatistiği olan Türk Telekom 8. sırada... Play offlar için iddialı bir ekip izlenimi yaratıyor. Son maçlarına baktığımızda istikrarsız gittiklerini anlayabiliyoruz: Bir mağlubiyet, bir beraberlik, bir mağlubiyet, bir beraberlik... 4 mağlubiyetin üçünü son haftalarda almış... Genel kanı, Ankara takımlarının nefeslerinin bu süreci karşılayamadığı yönünde yoğunlaşıyor... Umarım devreyi iyi tamamlarlar da seneye Bank Asya'da bir başkent fırtınası eser...

* Ankara Demirspor

3. Lig 1. Grup'ta beş galibiyeti, altı beraberliği ve altı mağlubiyeti olan; 20 gol atma ve yeme istatistiğiyle 12. sırada konuşlanan Ankara Demirspor için sezon pek güzel gitmiyora benziyor. İstikrarsız bir görüntüsü olan ve beraberliklerini genelde 0-0'la alan vasat bir izlenimi var... Keşke düzelse...

* Keçiören Sportif

Belediye çıkışlı olduğu için bir türlü içimin ısınmadığı bir Ankara takımı, TFF 3. Lig 2. Grup'ta -12 averajıyla 15 maçta 11 mağlubiyet alarak sondan dördüncü sırada seyreyliyor. Son dört maçından sadece bir beraberlik alabildi, kümede kalırsa şanslıdır...

* Keçiörengücü

Bir diğer belediye kulübü Keçiörengücü 6 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 mağlubiyet; 24 gol atma ve 23 gol yeme istatistikleriyle 3. Lig 3. Grup'ta 11. sırada. Son dört maçından bir galibiyet ve bir beraberlik çıkarabildi... Play off'lara yakın duruyor...

14 Ocak 2011 Cuma

Kupa Bey'i



Beypazarı Şekerspor, Ankara'nın eski Şekerspor'u. Adını Etimesgut Şekerspor olduğunda, 3. Lig'den 2. Lig B'ye çıktığı sezon sponsoru KC Grup'un yaptığı transferlerle duyurmuştu.

Ahmet Yıldırım, Ahmet Dursun, Tamer Tuna, Evren Turhan gibi isimlerin yanı sıra Türk futbolunun en müstesna kişiliği Sergen Yalçın'la anlaşmışlardı... Sonra peş peşe alınan kötü sonuçlarla hepsini kadro dışı bırakmış olmalarıysa ayrı bir olay tabii...

Türkiye Kupası'nda önce Çorum'u 1-0, Balıkesir'i 2-0, Karabükspor'u penaltılarla 7-6 yenen Beypazarı Şekerspor gruptaysa oynadığı iki maçta bir beraberlik elde etti.

Denizlispor ve Gaziantep ile oynayacak olan Beypazarı bu iki maçını kazanırsa gruptan çıkıyor...

Ligde ise 17 maçta 8 galibiyet, 8 beraberlik ve tek mağlubiyetle 32 puan toplayıp 5. sırada, bir diğer Ankara takımı Bugsaş'ın bir puan ve bir sıra gerisinde konuşlanmış durumda... Ligin en az mağlubiyet ve en çok beraberlik alan takımı olarak parlıyor...

Ve tarihten bir kuple:



Sergen Yalçın, Etimesgut Şekerspor formasıyla ilk maçında kaptan olarak çıkıyor... Rakip Yalovaspor... Onlar da yeni transferlerini kaptan yapmışlar: Oktay Derelioğlu!

O Maç'ın öyküsü için tık'layınız.

4 Ocak 2011 Salı

Çakır Trabzonspor'da?

http://www.spormix.com/wp-content/uploads/cache/1169_NpAdvHover.jpg

Mehmet Çakır'ın transfer döneminde Trabzonspor'la söz kestiği gelen haberler arasında, diğer Ankara transferlerini değerlendiririz ekstradan elbet ama bu olay farklı. Şimdi efendim, Mehmet'in hikayesi başka.

2008 yılında, 3 sezondur formasını terlettiği Gençlerbirliği ile kariyerinin doruk noktasına çıkar Mehmet Çakır: Türkiye Kupası Finali!

Ancak, her maçta yaptığının aksine taraftar çağırınca gitmez... Sonra? O sezon tam on gol atan adam maçta silinir gider. Penaltılarda da kalecinin üstüne nişanlar topu... Kupa Kayserispor'a gider. Taraftarın aklında hala soru işareti olan bu maçı Çakır'a sorsak, gözlerini kaçırır mı acaba cevap verirken... Bilinmez...

Maçtan sonra da yaz transfer döneminde önce Gençlerbirliği'nin spor kompleksinin kaçak olduğu haberi gelir, belediye yıkacaktır... Ancak Mehmet Çakır Ankaraspor'a gider, dosyalar duman olur. İlhan Cavcav yaptığı açıklamada "Sayın Belediye Başkanımız Melih Gökçek’in ısrarları üzerine Mehmet Çakır’ın Ankaraspor’da oynaması için anlaşmaya vardık. Sonuçta kardeş bir kulübümüze gönderdik. Melih bey de Mehmet Çakır için bize taahhüt ettiği ücreti ödeyeceği konusunda söz verdi. Kendisinin sözü bizim için senettir. Umarım Mehmet Çakır Ankaraspor için hayırlı olur." der ama muhtemelen o senet hiç ödenmez.

Bir sezon oynadığı Ankaraspor'da dokuz gole imza atan Mehmet, kulüp düşürülünce Ankaragücü'ne devrolur. Geçen sezon ve bu senenin ilk devresinde birer gol atan Mehmet bugün Trabzon'a gitti... Ankara bürokrasisinden elini verip kolunu alamayanlardandı Mehmet Çakır. Sağlıklı bir oyun ortamında en az on gol atacaktır... Şenol Hoca'nın ortamı da buna gayet müsait gibi geliyor.

Eklenti:

Mehmet Çakır'ın kaleciye yolladığı penaltı

2 Ocak 2011 Pazar

"Bahtiyar" Dönecek mi?

http://www.ajansspor.com/resim/edz_rp1.jpg

Ankaraspor alt yapısından yetişen ender sağlam stoperlerdendi Ediz Bahtiyaroğlu. Daha doğrusu, Bursaspor çıkışlı olup, bir senesi Keçiörengücü'nde olmak üzere tam beş sezon Ankaraspor formasını terletmişti. Sonra önce Ankaragücü'nde bir dönem oynadı, bu sene de Bucaspor'a gitmiş idi.

12 resmi maç oynadığı Bucaspor'dan, gün itibariyle alacaklarına dair verdiği dilekçe nedeniyle "yollandı". Acaba diyorum, başkente döner mi? İki ihtimal var, biri Ankaragücü diğeri Gençlerbirliği.

Bence dönemeyecek. Zira alacakları nedeniyle kovulduğu bir kulüpten, altı aydır futbolcularına para ödeyemeyen bir kulübe gitmesi abes kaçar. Gençlerbirliği'ne ise, kulüp kimliğiyle örtüşmediği için alınacağını sanmıyorum. Peki, neden örtüşmüyor?




İş bu hareketi, Hrant Dink'in öldürüldüğü dönemde; bir Türkiye Kupası maçında Manisaspor'a gol attıktan sonra yapmıştı. 4 yıl sonra bu hareket yüzünden belki de, Ankara'ya dönemeyecek olması yeni nesil futbolculara biraz ders olabilir...